NEDEN SURETLERE KARŞIYIZ


                     MUKADDîME

Şüphesiz hamd Allah’adır. O’na hamd eder, o’ndan yardım ve bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerlerinden, amellerimizin kötülüklerinden Allah’a sığınırız. Allah’ın hidayet verdiğini kimse saptıramaz. O’nun saptırdığını da kimse doğru yola iletemez. Şehadet ederim ki, Allah’tan başka hak ilah yoktur. O, bir ve tektir, O’nun ortağı da yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah’ın kulu ve Rasuludur.

‘EY İMAN EDENLER! ALLAH’TAN NASIL KORKMAK GEREKİRSE ÖYLE KORKUN VE ANCAK MÜSLÜMANLAR OLARAK ÖLÜNÜZ.’ (Âl-İ İMRAN,3/103)
‘EY İNSANLAR! SİZİ TEK BİR CANDAN YARATAN VE ONDAN DA EŞİNİ VAR EDEN , HER İKİSİNDEN BİRÇOK ERKEK VE KADINLAR TÜRETEN RABBİNİZDEN KORKUN. KENDİSİ ADINA BİRBİRİNİZDEN DİLEKLERDE BULUNDUĞUNUZ ALLAH’TAN VE AKRABALIK BAĞLANIRINI KESMEKTENDE SAKININ. ŞÜPHESİZ ALLAH ÜZERİNİZDE TAM BİR GÖZETLEYİCİDİR.’ ,
 (NİSÂ’;4/1)

‘EY İMAN EDENLER! ALLAH’TAN KORKUN VE DOSDOGRU SÖZ SÖYLEYİN. O DA AMELLERİNİZ LEHİNİZE OLMAK ÜZERE DÜZELTSİN, GÜNAHLARINIZI DA MAĞFİRET ETSİN. KİM ALLAH’A VE RASULUNE İTAAT EDERSE BÜYÜK BİR KURTULUŞLA KURTULMUŞ OLUR.’ 
(AHZÂB,33/70-71)

Bundan sonra: ‘Şüphesiz sözlerin en güzeli Allah’ın kelam’ı, yolların en hayırlısı Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem in yoludur. İşlerin en kötüsü sonradan çıkarılanlarıdır. Her sonradan çıkarılan şey bid’attir ve her bid’at sapıklıktır. Her sapıklık ta ateştedir.’
          
 NEDEN SURETLERE KARŞIYIZ…?

Şüphe yok ki, Allah Azze ve celle ve rasulü sallallahu aleyhi ve sellem her türlü sureti yasaklamışlar, bunları yapanları ağır ifadelerle tehdit etmişler, suret bulundurmayı yasaklamış ve görüldüğü yerde yok edilmesini emretmişlerdir. Modern asırda suretin yapılış şekillerine yenileri eklenmiş, fotoğraf makinası, kamera, hayvanların içini doldurma, hologram gibi metotlar uygulanmaya başlamıştır. risale içerisinde ele alınacağı üzere, islam, suretlerin yapılış şeklini hiç dikkate almadan, suret olarak ortaya çıkan her şeyi şiddetle yasaklamıştır.

 Ne kadar üzücüdür ki, bazı ilim ehlinin modern şekillerde elde edilen bazı suretler hakkında kapalı ifadelerle fetva vermiş olması, günümüzde ortaya çıkan kimlik, pasaport, evlilik cüzdanı, kriminolojide suçluların yakalanması için fotoğraf kullanılması gibi zaruri haller hakkında verilmiş fetvaların genelleştirilmesine yol açmıştır. Asrımızın en büyük fitnelerinden biri olan video, tiyatro, sinema, film, resim, suret ve karikatürlerle islam’a davet/hizmet etmenin zaruret ya da,  islamın maslahatı olduğu vesvesesini,  ümmete yerleştirmede, şeytan başarılı olmuştur. Şüphesiz bunlar şeytan aleyhillane’nin süslediği çirkin bidatlerdendir.

 Allah’ın hükümlerini hiçe sayan, rasulünün tehdit dolu uyarılarına kulak tıkayarak falan alimin,  fetvasına veya filan şeyhin yorumuna,  uymakla bu dine yardım edilemez. Bilakis bu ancak ümmetin zillete düşmesine vesile olur. Batıl, hak suretinde gelebilir, ama hak hiçbir zaman batıl suretinde gelmez.

 Allah’tan muvaffakiyet dileyerek, ümmete nasihat olması, zelleye düşen alimleri taklit ederek Allah ve rasulüne muhalefete şirke düşmemeleri, hem ferdi hayatlarında hemde
İslam a davet alanında şeytan işi bir pislik olan suretlerden uzak durmaları, facir,  halefin hevalarına değil, salih selefin menhecine tabi olmaları için risaleyi dikkatlerinize sunuyorum:

                                          Ebu Muaz Seyfullah el-Çubukâbâdi    

  Suretlerin Tehlikesi

Bilinmektedir ki Ademoğulları arasında ilk şirk Salihler hakkında aşırı gitmek onların suretlerini yapmakla meydana gelmiştir. Buhari Sahih’in de İbn  Abbas radıyallahu anhuma’dan rivayetine göre Nuh kavminin putlarının Araplara da geçtiğini haber vererek şöyle demiştir:

‘’Bu isimler Nuh aleyhisselam’ın kavminden birtakım salih kişilerin isimleri idi. Onlar ölünce, şeytan onların kavimlerine bunların oturduğu yerlere heykellerini yapmalarını ve bu heykellere o salih kişilerin isimlerini vermelerini telkin etti. Onlar da böyle yaptılar. İnsanlar ilk başta bunlara tapmıyorlardı. Fakat bu heykelleri yapanlar öldükten sonra, yapılış gayesini unuttular ve daha sonra, gelenler heykellere ibadet etmeye başladılar.’’  (Sahihi Buhari 4920)

Bu yüzden Müslümanın bu konuda gevşek davranmaması gerekir. Ta ki şirke düşmesin veya onu görüp de taklit eden kendisinden sonra büyük şirke düşmesin.
Bunu, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in:

‘’Onlar, içlerinde salih bir kimse öldüğü zaman kabrini mescid edinir ve oraya şu suretlerden yaparlardı’’ hadisi de destekler. Bu hadisi Buhari (427) ve Müslim (528) Aişe radıyallahu anha’dan rivayet etmişlerdir.

Hafız İbn Kayyım, İgasetu’l-Lehfan’da (s. 188, 189) İbn Abbas radıyallahu anhuma’nın geçen sözünü zikrettikten sonra şöyle demiştir:

Onlar Nuh aleyhisselam’ın kavminden Salih kimselerdi. Öldükleri zaman kabirlerin de ibadet edilmeye ibadet edilmeye başlandı.  Sonra suretlerini ve heykellerini yaptılar. Zaman geçti ve onlara ibadet etmeye başladılar. Onlar iki fitneyi bir araya getirdiler: kabirler fitnesi ve suretler fitnesi. Bu iki fitne de sıhhati üzerinde ittifak edilen hadiste nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in işarette bulunduğu fitnelerdir.’’

Sonra yukarıdaki Aişe radıyallahu anha hadisini zikreder ve şöyle der: ‘’ Gördüm ki, Vedd, Yegus, Yeuk, Nesr ve Lat’a ibadet etmelerinin sebebi sadece onların kabirlerine tazim etmeleridir. Sonra onlar için suretler yapmışlar ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in işaret ettiği gibi bunlara ibadet etmişlerdir.’’

İmam Kurtubi, el-Mufhim’de ( 2/931, 932 ) Aişe radıyallahu anha hadisini şerh ederken şöyle demiştir:

‘’Bunun yapan öncekileri ancak onların suretlerine bakmakla ve iyi hallerini düşünmekle ünsiyet sağlamak ve onlar gibi gayretli olmak için yapmışlardı. Onların kabirleri yanında Allah Teala’ya ibadet ettiler. Üzerlerinden zaman geçti. Onlardan sonra gelenler onların bu gayelerini bilmediler. Şeytan onlara; babalarının ve dedelerini bu suretlere ibadet ve tazim ettikleri şeklinde vesveseler verdi. Onlar da bunlara ibadet ettiler. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem böyle şeylerden sakındırmış ve şiddetle karşı çıkarak böyle yapanları tehditle yasaklamıştır. Buna götürecek vesilelerin de yolunu tıkamıştı. Şöyle buyurmuştur: ‘’Allah’ın gazabı, peygamberlerinin kabirlerini mescid edinen bir topluluğa çok şiddetlendi. Kabirleri mescid edinmeyiniz!’’ bkz.: Kurtubi tefsiri ( 2/58 Bakara 104. Ayetinin tefsiri ) Hafız İbn Hacer Fethu’l-Bari’de ( 1/525 )    Kurtubi’nin geçen sözünü, Kurtubi’ye nispet etmeden ikrar ederek nakletmiştir. Bkz.: el-Cevabu’l-Mufid ( s.27 ) el-Mecmuu’s-Semin   ( 2/249 )  eş-Şerhu’ul-Mumti’ ( 2/201 )

Suret yapmanın tehlikesi ve bunu yapanın suçunun büyüklüğü hakkında gelen şer’i naslarda suret yapanlara ağır ifadeler kullanılmıştır. Bu naslar ruh taşıyan canlıların suretlerinin tam şeklini yapmanın haram olduğuna dalalet etmektedir.

Bu yüzden Müslümanın her tür suret konusunda gevşeklik göstermemesi gerekir. Heykel gibi gölgeli olması  -  ki bu haramlık bakımından en şiddetlisidir  -  veya bir kağıt, bir duvar veya başka bir şey üzerinde olması fark etmez. Büyük alimlerin veya insanların kalplerinde büyük yeri olan kimselerin sureti konusunda tasvirin tehlikesi daha da büyüktür.

Şeyh Salih b. Fevzan el-Fevzan şöyle demiştir: ‘’Tasvirin anlamı; bir şeyin şeklini ve görüntüsünü resim, aletle ( fotoğraf çekerek ) almak veya işlemek suretiyle nakletmektedir. Bu şekil bir levhaya, bir kağıda veya heykele tespit edilir. Alimler tasviri akide konularında işlemişlerdir. Zira tasvir şirkin vesilelerinden biridir. Bunda Allah Teala’ya yaratışında benzeyerek ortaklık iddiası vardır.

 Yeryüzünde ilk şirk tasvir sebebiyle başlamıştır. Tasvir, putçuluğun menşeidir. Zira mahlukun tasviri ona tazim için olup genelde asılır. Özellikle sureti yapılan şahıs yetki, ilim veya salah sahibi ise ve suret bir duvara asılarak veya bir caddeye ve bir meydana dikilerek tazim ediliyorsa! Şüphesiz bu cahillerin ve sapıklık ehlinin, bir süre sonra dahi olsa, bunlara tutunmalarına, sonra da Allah dışında kendisine ibadet edilen putlar ve heykeller dikmeye büyük bir kapı açılır. ( Bkz.: Kitabu’l- İrşad ila Sıhhati’l- İtikad (1/45, 46 )

 
 Suret Yapmak Allah Teala ile Yaratma Hususunda Çekişmektir

Allah Teala şöyle buyurmuştur: ‘’Hiç Allah’tan başka, gökten ve yerden size rızık veren bir yaratıcı var mı ?’’ (Fatır 3 ) Bu ayet yaratmanın Allah’a has kılınmasını ifade etmektedir. Zira buradaki soru edatı ( istifham ) meydan okuma anlamını içermektedir.

Allah’tan başka halık ( yaratıcı ) olduğunu ifade eden: ‘’Yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir.’’ ( Mu’minun 14 ) ayetinde gelince, bu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in suret (resim ) yapanlar hakkında söylediği:

‘’( suret yapanlara ) : ‘’yarattıklarınıza can verin!’’ ( denilir )’’ hadisinde geçtiği gibidir. ( Buhari (Kitabu’l-libas  10/283 ) ve Muslim’in ( Kitabu’l-libas 3/1670 ) İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayet ettikleri hadisin bir kısmıdır.)

Bu gerçek manada yaratmak veya yoktan var etmek demek değildir. Aksine bir şeyi bir durumdan başka bir duruma çevirmek anlamındadır. Yine bu genel kapsamlı değil, bilakis insan için mümkün olan şeylere ve dar bir alanla sınırlıdır. ‘’ Allah’ın yaratma hususunda birlenmesi’’ sözümüze aykırı değildir.
Evet, suret yapanlar hakikatte onu yaratanlar değildirler. Buna rağmen Allah Azze ve Celle onlara ‘’halk/yaratma’’ fiili nispet etmiştir! Hakiki anlamda yaratan Allah Azze ve Celle’dir. Suret yapan ise bunu, ister eliyle yapsın ister cihaz yardımıyla yapsın, yaratma konusunda Allah Azze ve Celle ile çekişen, O’na benzemeye çalışan hükmünün dışına çıkmaz. Zira eliyle suret yapan da hakikatte onu yaratmamıştır, cihaz ile yapan da. Fakat hangi metotla yapılırsa yapılsın ortaya bir sonuç çıkmıştır: SURET.

 Bütün Suretlerin Kesinlikle Yasaklanmış Olduğunu Gösteren Hadisler

1-      Ebu Hureyre’den radıyallahu anh gelen rivayette Rasûlullah Sallallahu Aleyhi vessellem şöyle buyurmuştur:

‘’Allah Teala şöyle buyuruyor: ‘’ Benim yarattıklarım gibi yaratmaya kalkışandan daha zalim kim vardır. Madem öyle, onlar bir zerre veya bir buğday tanesi ya da bir arpa tanesi yaratsalar ya.’’ ( Buhari ve Muslim rivayet etmiştir. Lafız Muslim’e aittir, Sahih-i Muslim’in Muhtasarı. Münziri, Hadis No: 1370 )


2-      Aişe radıyallahu anha’dan: ‘’ Allah Rasûlu benim yanıma geldiğinde ben de üzerinde resimler olan perdeyi kilere asmıştım. Onu aldı ve parçaladı. Yüzü kızarmıştı. Şöyle buyurdu:

‘’ Ey Aişe ! Kıyamet günü Allah indinde azaba uğrayan insanların en şiddetlileri, Allah’ın yarattıklarına benzer şeyler yapanlardır. ( Yaratma konusunda Allah’a benzemeye kalkışanlardır ).’’ Aişe radıyallahu anha dedi ki ;  ‘’ Bunun üzerine ben de onu parçalayıp bir veya iki yastık yaptım.’’ (Buhari ve Muslim rivayet etmiştir. Lafız muslim’e aittir. Munziri, Sahihu Muslim muhtasarı, hadis No: 1366)

3-      Said bin Ebi’l Hasan’dan: ‘’ Bir adam İbn-i Abbas’a geldi ve dedi ki, ‘’ Ben şu resimleri yapan biriyim. Bu konuda bana fetva ver.’’ Bunun üzerine İbn-i Abbas ona dedi ki,

     ‘’Bana yaklaş.’’ Adam da O’na yaklaştı. Sonra İbn-i Abbas
   ‘’ Bana yaklaş’’ dedi, o da yaklaştı; ta ki elini adamın başına koyuncaya kadar yaklaştı.Sonra dediki;

     ‘’ Sana Rasûlullah’tan işittiğimi haber vereceğim. Allah Rasûlunun şöyle dediğini işittim:

     ‘’ Bütün musavvirler ( heykel, resim, video v.s yapanlar )  Cehennem’dedirler. Yapmış olduğu her resme can verilir de onlar ona Cehennemde azap verirler.’’ Daha sonra İbn-i Abbas adama dedi ki:

      ‘’Eğer mutlaka resim yapacaksan ağaç resimleri ve ruhu olmayan şeylerin resimlerini yap.’’ ( Buhari ve Muslim rivayet etmiştir. Lafız Muslim’e aittir. Sahih-i Muslim’in Muhtasarı, hadis No: 1369, cilt 2, sayfa, 124

4-      Müminlerin annesi Aişe ( radıyallahu anha ), Ümmü Habibe radıyallahu anha ve Ümmü Seleme radıyallahu anha’nın Habeşistan’da iken içi resimlerle süslü bir kilise gördüklerini rivayet eder. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda bundan bahsettiklerinde, o şöyle buyurdu:

‘’ Onlar içlerinden ne zaman salih bir insan ölse, onun kabrini ibadetgah ( mescit ) edinirler ve içini resimlerle süslerler. Kıyamet gününde bunlar Allah’ın katında insanların en zelili olacaklardır.’’ (Buhari: Kitabü’s-Salat; Muslim:  Kitabü’l-Mesacid;  Nesaî:  Kitabü’l-Mesacid )

5-      Ebu Huzeyfe radıyallahu anh Allah Rasulü’nün ( s.a ) resim yapanları lanetlediğini rivayet etmiştir. ( Buhari:  Kitab’ül-Büyü, Kitabü’t-Talak, Kitabü’l-Libas )


6-      Ebu Zür’a şöyle buyuruyor: ‘’ Bir keresinde Ebu Hureyre radıyallahu anh ile birlikte bir eve girdim ve bir ressamın tavana resimler yaptığını gördüm. Bunun üzerine Ebu Hureyre radıyallahu anh dedi ki :

‘’ Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:

Allah buyuruyor ki: Benim yarattığıma benzer bir varlık yaratmaya çalışandan daha zalim kim olabilir? Eğer yapabilirlerse bir tohum, ya da bir karınca yaratsınlar.’’ ( Buhari: Kitabü’l-Libas: Müsned-i Ahmed. Müslim’deki rivayete göre bu ev Mervan’ın evi idi.)


7-      Ebu Muhammed Huzeli, Ali radıyallahu anh’den rivayet ediyor: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir cenaze namazında İken şöyle buyurdu:
İçinizden kim Medine’ye gidip gördüğü her putu kıracak, her gördüğü kabri yerle bir edecek, her gördüğü resmi yırtıp atacak?’’ İçlerinden bir adam bunu yapacağını söyledi. Gitti, fakat Medinelilerden korkarak bu işi yapmadan geri döndü. Daha sonra Hz. Ali radıyallahu anh gitmek istedi, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem de gitmesine izin verdi. Ali radıyallahu anh gitti, sonra geri döndü ve şöyle dedi:

   ‘’Her putu kırdım, her kabri yerle bir ettim ve her resmi yırtıp attım.’’ Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

    ‘’ Şimdi bunlardan herhangi birini yapan, Muhammed’e ( s.a ) indirileni inkâr ediyor demektir.’’ ( Müsned-i Ahmed, Müslim : Kitabü’l-Cenaiz, Nesai: Kitabü’l-Cenaiz’de de aynı konuda bir hadis rivayet edilmektedir. )


8-      İbn Abbas radıyallahu anhuma şöyle rivayet ediyor:
           ‘’… Resim yapan kişi cezalandırılacak ve ondan ruh vermesi istenecek, tabii ki o da bunu yapamayacaktır.’’ ( Buhari: Kitabü’t-Ta’bir, Tirmizi: Ebvabü!l-Libas, Nesaî: Kitabü’z-Zînet, Müsned-i Ahmed )

9-      Abdullah İbn Mes’ud  radıyallahu anh Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
            ‘’Kıyamet gününde Allah tarafından en büyük azaba uğrayacak olanlar suret yapanlardır.’’  ( Buhari:  Kitabü’l-Libas, Müslim: Kitabü’l-Libas, Nesaî: Kitabü’z-Zinet, Müsned-i Ahmed. )

10-  Abdullah İbn Ömer radıyallahu anhuma Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
              ‘’Suret yapanlar kıyamet gününde cezalandırılacaklar ve onlardan yaptıkları şeylere hayat vermeleri istenecektir.’’ ( Buhari: Kitabü’l-Libas,  Nesaî-Kitabü’z-Zinet, Müsned-i Ahmed.)

11-  Aişe radıyallahu anha, üzerinde resimler bulunan bir minder aldığını rivayet ediyor. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kapının önünde durdu ve içeri girmedi.

             ‘’Bir suç işlediysem Allah’a tevbe ederim’’ dedim. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:
              ‘’Bu minder ne için? ‘’ diye sordu.
              ‘’ Üzerinde oturup uzanmam için’’ dedim.

             ‘’Bu resimleri yapanlara kıyamet gününde azap edilecek ve onlardan yaptıkları resimlere hayat vermeleri istenecektir. Melekler ( yani rahmet melekleri ) içinde resim bulunan eve girmez’’ ( Buhari: Kitabü’l-Libas, Müslim: Kitabü’l-Libas; Nesaî:Kitabü’z-Zinet, İbn Mace: Kitabü’t-Ticaret, Muvatta: Kitabü’l-İstiran )

12-  Aişe radıyallahu anha rivayet ediyor: Bir keresinde Nebi sallallahu aleyhi ve sellem odama geldi, üzerinde resimler bulunan bir perde asmıştım. Birdenbire yüzünün rengi değişti. Daha sonra perdeyi aldı, yırttı ve şöyle buyurdu:
             ‘’Allah’ın yaratığı gibi yaratmaya çalışanlar kıyamet gününde çok şiddetli bir azaba uğratılacaklardır.’’ ( Müslim : Kitabü’l-Libas, Buhari : Kitabü’l-Libas,                               Nesaî : Kitabü’z-Zinet )

13-  Aişe radıyallahu anha rivayet ediyor: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bir seferden dönmüştü, ben de kapının üzerinde kanatlı at resimleri bulunan bir perde asmıştım. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem onu indirmemi söyledi, ben de indirdim. ( Müslim: Kitabü’l-Libas, NesaÎ: Kitabü’z-Zinet )

14-  Cabir bin Abdullah radıyallahu anhuma rivayet ediyor: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem evde resim bulundurmayı ve bir kimsenin resim yapmasını yasakladı. ( Tirmizi: Ebvabü’l-Libas)

15-  İbn Abbas radıyallahu anhuma Ebu Talha Ensari radıyallahu anh^den rivayetle şöyle diyor:
            ‘’ Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ‘’ İçinde köpek ve resim bulunan eve melekler ( yani rahmet melekleri ) girmez’’ buyurdu. ( Buhari: Kitabü’l-Libas )

16-  Abdullah bin Ömer radıyallahu anhuma rivayet ediyor: Cebrail aleyhisselam Nebi’ye
(sallallahu aleyhi ve sellem ) gelecekti, fakat zaman geçtiği halde gelmedi. Nebi             ( sallallahu aleyhi vesellem ) merak etti ve evden çıktığında onunla karşılaştı. Ona niçin gelmediğini sorduğunda Cebrail ( aleyhisselam ) :

             ‘’ Biz içinde resim veya köpek bulunan eve girmeyiz’’ cevabını verdi. ( Buhari: Kitabü’l-Libas, Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesaî, İbn Mace, İmam Malik ve İmam Ahmed, birçok hadis rivayet etmişlerdir.)

17-  İbn-i Abbas, radıyallahu anhuma’dan: ‘’ Allah Rasûlü’nün şöyle dediğini işittim:
             ‘’ Dünyada kim herhangi bir resim yaparsa Kıyamet’te ona can vermekle mükellef tutulur, o da can verici değildir.’’ Buhari ve Müslim tahriç etmiştir. Lafız ise Buhari’ye  aittir. Fethul-Bari, 2/518 )

18-  Allah Rasûlü Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ali radıyallahu anh’ı gördüğü her resmi yok etmesi için göndermiştir: Ebu’l-Heyy’âcı’l Esedî’den:

             ‘’ Ebu Talibin oğlu Ali bana dedi ki: Allah Rasûlü’nün ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni gönderdiği şey üzere göndereyim mi ? ki , oda:
             ‘’ Hiçbir resim bırakmayıp hepsini yok etmen ve yükseltilmiş hiçbir kabir bırakmayıp hepsini düzeltmendir.’’ ( Müslim tahriç etmiştir. Sahih-i Müslim Muhtasarı. Hadis: 488,1/131 )
             



Bu blogdaki popüler yayınlar

CİHAZLA ELDE EDİLEN SURETLER HAKKINDA ALİMLERİN SÖZLERİ

SEYH İBN USEYMİN'İN SURETLER HAKINDAKİ FETVASININ HAKİKATİ