NEDEN SURETLERE KARŞIYIZ
MUKADDîME
Şüphesiz hamd Allah’adır.
O’na hamd eder, o’ndan yardım ve bağışlanma dileriz. Nefislerimizin
şerlerinden, amellerimizin kötülüklerinden Allah’a sığınırız. Allah’ın hidayet
verdiğini kimse saptıramaz. O’nun saptırdığını da kimse doğru yola iletemez.
Şehadet ederim ki, Allah’tan başka hak ilah yoktur. O, bir ve tektir, O’nun
ortağı da yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed Rasûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem Allah’ın kulu ve Rasuludur.
‘EY İMAN EDENLER! ALLAH’TAN NASIL KORKMAK GEREKİRSE ÖYLE
KORKUN VE ANCAK MÜSLÜMANLAR OLARAK ÖLÜNÜZ.’ (Âl-İ İMRAN,3/103)
‘EY İNSANLAR! SİZİ TEK BİR CANDAN YARATAN VE ONDAN DA
EŞİNİ VAR EDEN , HER İKİSİNDEN BİRÇOK ERKEK VE KADINLAR TÜRETEN RABBİNİZDEN
KORKUN. KENDİSİ ADINA BİRBİRİNİZDEN DİLEKLERDE BULUNDUĞUNUZ ALLAH’TAN VE
AKRABALIK BAĞLANIRINI KESMEKTENDE SAKININ. ŞÜPHESİZ ALLAH ÜZERİNİZDE TAM BİR
GÖZETLEYİCİDİR.’ ,
(NİSÂ’;4/1)
‘EY İMAN EDENLER! ALLAH’TAN KORKUN VE DOSDOGRU SÖZ
SÖYLEYİN. O DA AMELLERİNİZ LEHİNİZE OLMAK ÜZERE DÜZELTSİN, GÜNAHLARINIZI DA
MAĞFİRET ETSİN. KİM ALLAH’A VE RASULUNE İTAAT EDERSE BÜYÜK BİR KURTULUŞLA
KURTULMUŞ OLUR.’
(AHZÂB,33/70-71)
Bundan sonra: ‘Şüphesiz
sözlerin en güzeli Allah’ın kelam’ı, yolların en hayırlısı Muhammed sallallahu
aleyhi ve sellem in yoludur. İşlerin en kötüsü sonradan çıkarılanlarıdır. Her
sonradan çıkarılan şey bid’attir ve her bid’at sapıklıktır. Her sapıklık ta
ateştedir.’
NEDEN SURETLERE KARŞIYIZ…?
Şüphe yok ki, Allah Azze ve
celle ve rasulü sallallahu aleyhi ve sellem her türlü sureti yasaklamışlar,
bunları yapanları ağır ifadelerle tehdit etmişler, suret bulundurmayı
yasaklamış ve görüldüğü yerde yok edilmesini emretmişlerdir. Modern asırda suretin
yapılış şekillerine yenileri eklenmiş, fotoğraf makinası, kamera, hayvanların
içini doldurma, hologram gibi metotlar uygulanmaya başlamıştır. risale
içerisinde ele alınacağı üzere, islam, suretlerin yapılış şeklini hiç dikkate
almadan, suret olarak ortaya çıkan her şeyi şiddetle yasaklamıştır.
Ne kadar üzücüdür ki, bazı ilim ehlinin modern
şekillerde elde edilen bazı suretler hakkında kapalı ifadelerle fetva vermiş
olması, günümüzde ortaya çıkan kimlik, pasaport, evlilik cüzdanı, kriminolojide
suçluların yakalanması için fotoğraf kullanılması gibi zaruri haller hakkında
verilmiş fetvaların genelleştirilmesine yol açmıştır. Asrımızın en büyük
fitnelerinden biri olan video, tiyatro, sinema, film, resim, suret ve
karikatürlerle islam’a davet/hizmet etmenin zaruret ya da, islamın maslahatı olduğu vesvesesini, ümmete yerleştirmede, şeytan başarılı
olmuştur. Şüphesiz bunlar şeytan aleyhillane’nin süslediği çirkin
bidatlerdendir.
Allah’ın hükümlerini hiçe sayan, rasulünün
tehdit dolu uyarılarına kulak tıkayarak falan alimin, fetvasına veya filan şeyhin yorumuna, uymakla bu dine yardım edilemez. Bilakis bu
ancak ümmetin zillete düşmesine vesile olur. Batıl, hak suretinde gelebilir,
ama hak hiçbir zaman batıl suretinde gelmez.
Allah’tan muvaffakiyet dileyerek, ümmete
nasihat olması, zelleye düşen alimleri taklit ederek Allah ve rasulüne
muhalefete şirke düşmemeleri, hem ferdi hayatlarında hemde
İslam a davet alanında
şeytan işi bir pislik olan suretlerden uzak durmaları, facir, halefin hevalarına değil, salih selefin
menhecine tabi olmaları için risaleyi dikkatlerinize sunuyorum:
Ebu
Muaz Seyfullah el-Çubukâbâdi
Suretlerin Tehlikesi
Bilinmektedir ki Ademoğulları
arasında ilk şirk Salihler hakkında aşırı gitmek onların suretlerini yapmakla
meydana gelmiştir. Buhari Sahih’in de İbn
Abbas radıyallahu anhuma’dan rivayetine göre Nuh kavminin putlarının
Araplara da geçtiğini haber vererek şöyle demiştir:
‘’Bu isimler Nuh
aleyhisselam’ın kavminden birtakım salih kişilerin isimleri idi. Onlar ölünce,
şeytan onların kavimlerine bunların oturduğu yerlere heykellerini yapmalarını
ve bu heykellere o salih kişilerin isimlerini vermelerini telkin etti. Onlar da
böyle yaptılar. İnsanlar ilk başta bunlara tapmıyorlardı. Fakat bu heykelleri
yapanlar öldükten sonra, yapılış gayesini unuttular ve daha sonra, gelenler
heykellere ibadet etmeye başladılar.’’
(Sahihi Buhari 4920)
Bu yüzden Müslümanın bu
konuda gevşek davranmaması gerekir. Ta ki şirke düşmesin veya onu görüp de
taklit eden kendisinden sonra büyük şirke düşmesin.
Bunu, Nebi sallallahu aleyhi
ve sellem’in:
‘’Onlar, içlerinde salih bir kimse öldüğü zaman kabrini
mescid edinir ve oraya şu suretlerden yaparlardı’’ hadisi de destekler. Bu hadisi Buhari (427) ve Müslim
(528) Aişe radıyallahu anha’dan rivayet etmişlerdir.
Hafız İbn Kayyım,
İgasetu’l-Lehfan’da (s. 188, 189) İbn Abbas radıyallahu anhuma’nın geçen sözünü
zikrettikten sonra şöyle demiştir:
Onlar Nuh aleyhisselam’ın
kavminden Salih kimselerdi. Öldükleri zaman kabirlerin de ibadet edilmeye
ibadet edilmeye başlandı. Sonra
suretlerini ve heykellerini yaptılar. Zaman geçti ve onlara ibadet etmeye
başladılar. Onlar iki fitneyi bir araya getirdiler: kabirler fitnesi ve suretler
fitnesi. Bu iki fitne de sıhhati üzerinde ittifak edilen hadiste nebi
sallallahu aleyhi ve sellem’in işarette bulunduğu fitnelerdir.’’
Sonra yukarıdaki Aişe
radıyallahu anha hadisini zikreder ve şöyle der: ‘’ Gördüm ki, Vedd, Yegus,
Yeuk, Nesr ve Lat’a ibadet etmelerinin sebebi sadece onların kabirlerine tazim
etmeleridir. Sonra onlar için suretler yapmışlar ve Nebi sallallahu aleyhi ve
sellem’in işaret ettiği gibi bunlara ibadet etmişlerdir.’’
İmam Kurtubi, el-Mufhim’de (
2/931, 932 ) Aişe radıyallahu anha hadisini şerh ederken şöyle demiştir:
‘’Bunun yapan öncekileri
ancak onların suretlerine bakmakla ve iyi hallerini düşünmekle ünsiyet sağlamak
ve onlar gibi gayretli olmak için yapmışlardı. Onların kabirleri yanında Allah
Teala’ya ibadet ettiler. Üzerlerinden zaman geçti. Onlardan sonra gelenler
onların bu gayelerini bilmediler. Şeytan onlara; babalarının ve dedelerini bu
suretlere ibadet ve tazim ettikleri şeklinde vesveseler verdi. Onlar da bunlara
ibadet ettiler. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem böyle şeylerden sakındırmış ve
şiddetle karşı çıkarak böyle yapanları tehditle yasaklamıştır. Buna götürecek
vesilelerin de yolunu tıkamıştı. Şöyle buyurmuştur: ‘’Allah’ın gazabı, peygamberlerinin kabirlerini mescid edinen bir
topluluğa çok şiddetlendi. Kabirleri mescid edinmeyiniz!’’ bkz.: Kurtubi
tefsiri ( 2/58 Bakara 104. Ayetinin tefsiri ) Hafız İbn Hacer Fethu’l-Bari’de (
1/525 ) Kurtubi’nin geçen sözünü,
Kurtubi’ye nispet etmeden ikrar ederek nakletmiştir. Bkz.: el-Cevabu’l-Mufid (
s.27 ) el-Mecmuu’s-Semin ( 2/249 ) eş-Şerhu’ul-Mumti’ ( 2/201 )
Suret yapmanın tehlikesi ve
bunu yapanın suçunun büyüklüğü hakkında gelen şer’i naslarda suret yapanlara
ağır ifadeler kullanılmıştır. Bu naslar ruh taşıyan canlıların suretlerinin tam
şeklini yapmanın haram olduğuna dalalet etmektedir.
Bu yüzden Müslümanın her tür
suret konusunda gevşeklik göstermemesi gerekir. Heykel gibi gölgeli olması - ki
bu haramlık bakımından en şiddetlisidir
- veya bir kağıt, bir duvar veya
başka bir şey üzerinde olması fark etmez. Büyük alimlerin veya insanların
kalplerinde büyük yeri olan kimselerin sureti konusunda tasvirin tehlikesi daha
da büyüktür.
Şeyh Salih b. Fevzan
el-Fevzan şöyle demiştir: ‘’Tasvirin anlamı; bir şeyin şeklini ve görüntüsünü
resim, aletle ( fotoğraf çekerek ) almak veya işlemek suretiyle nakletmektedir.
Bu şekil bir levhaya, bir kağıda veya heykele tespit edilir. Alimler tasviri
akide konularında işlemişlerdir. Zira tasvir şirkin vesilelerinden biridir.
Bunda Allah Teala’ya yaratışında benzeyerek ortaklık iddiası vardır.
Yeryüzünde ilk şirk tasvir sebebiyle başlamıştır. Tasvir, putçuluğun menşeidir. Zira mahlukun tasviri ona tazim için olup genelde asılır. Özellikle sureti yapılan şahıs yetki, ilim veya salah sahibi ise ve suret bir duvara asılarak veya bir caddeye ve bir meydana dikilerek tazim ediliyorsa! Şüphesiz bu cahillerin ve sapıklık ehlinin, bir süre sonra dahi olsa, bunlara tutunmalarına, sonra da Allah dışında kendisine ibadet edilen putlar ve heykeller dikmeye büyük bir kapı açılır. ( Bkz.: Kitabu’l- İrşad ila Sıhhati’l- İtikad (1/45, 46 )
Yeryüzünde ilk şirk tasvir sebebiyle başlamıştır. Tasvir, putçuluğun menşeidir. Zira mahlukun tasviri ona tazim için olup genelde asılır. Özellikle sureti yapılan şahıs yetki, ilim veya salah sahibi ise ve suret bir duvara asılarak veya bir caddeye ve bir meydana dikilerek tazim ediliyorsa! Şüphesiz bu cahillerin ve sapıklık ehlinin, bir süre sonra dahi olsa, bunlara tutunmalarına, sonra da Allah dışında kendisine ibadet edilen putlar ve heykeller dikmeye büyük bir kapı açılır. ( Bkz.: Kitabu’l- İrşad ila Sıhhati’l- İtikad (1/45, 46 )
Suret Yapmak Allah Teala ile Yaratma
Hususunda Çekişmektir
Allah Teala şöyle buyurmuştur: ‘’Hiç Allah’tan başka, gökten ve yerden
size rızık veren bir yaratıcı var mı ?’’ (Fatır 3 ) Bu ayet yaratmanın
Allah’a has kılınmasını ifade etmektedir. Zira buradaki soru edatı ( istifham )
meydan okuma anlamını içermektedir.
Allah’tan başka halık ( yaratıcı ) olduğunu
ifade eden: ‘’Yaratanların en güzeli
olan Allah ne yücedir.’’ ( Mu’minun 14 ) ayetinde gelince, bu Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in suret (resim ) yapanlar hakkında söylediği:
‘’( suret yapanlara ) : ‘’yarattıklarınıza
can verin!’’ ( denilir )’’ hadisinde geçtiği gibidir. ( Buhari (Kitabu’l-libas 10/283 ) ve Muslim’in ( Kitabu’l-libas 3/1670
) İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayet ettikleri hadisin bir kısmıdır.)
Bu gerçek manada yaratmak veya yoktan var
etmek demek değildir. Aksine bir şeyi bir durumdan başka bir duruma çevirmek
anlamındadır. Yine bu genel kapsamlı değil, bilakis insan için mümkün olan
şeylere ve dar bir alanla sınırlıdır. ‘’ Allah’ın yaratma hususunda
birlenmesi’’ sözümüze aykırı değildir.
Evet, suret yapanlar hakikatte onu yaratanlar
değildirler. Buna rağmen Allah Azze ve Celle onlara ‘’halk/yaratma’’ fiili
nispet etmiştir! Hakiki anlamda yaratan Allah Azze ve Celle’dir. Suret yapan
ise bunu, ister eliyle yapsın ister cihaz yardımıyla yapsın, yaratma konusunda
Allah Azze ve Celle ile çekişen, O’na benzemeye çalışan hükmünün dışına çıkmaz.
Zira eliyle suret yapan da hakikatte onu yaratmamıştır, cihaz ile yapan da.
Fakat hangi metotla yapılırsa yapılsın ortaya bir sonuç çıkmıştır: SURET.
Bütün Suretlerin Kesinlikle Yasaklanmış
Olduğunu Gösteren Hadisler
1-
Ebu Hureyre’den
radıyallahu anh gelen rivayette Rasûlullah Sallallahu Aleyhi vessellem şöyle
buyurmuştur:
‘’Allah Teala şöyle buyuruyor: ‘’ Benim yarattıklarım gibi yaratmaya
kalkışandan daha zalim kim vardır. Madem öyle, onlar bir zerre veya bir buğday
tanesi ya da bir arpa tanesi yaratsalar ya.’’ ( Buhari ve Muslim rivayet
etmiştir. Lafız Muslim’e aittir, Sahih-i Muslim’in Muhtasarı. Münziri, Hadis
No: 1370 )
2-
Aişe radıyallahu
anha’dan: ‘’ Allah Rasûlu benim yanıma geldiğinde ben de üzerinde resimler olan
perdeyi kilere asmıştım. Onu aldı ve parçaladı. Yüzü kızarmıştı. Şöyle buyurdu:
‘’ Ey Aişe ! Kıyamet günü Allah
indinde azaba uğrayan insanların en şiddetlileri, Allah’ın yarattıklarına
benzer şeyler yapanlardır. ( Yaratma konusunda Allah’a benzemeye kalkışanlardır
).’’ Aişe radıyallahu anha dedi ki ; ‘’ Bunun üzerine ben de onu parçalayıp bir veya
iki yastık yaptım.’’ (Buhari ve Muslim rivayet etmiştir. Lafız muslim’e aittir.
Munziri, Sahihu Muslim muhtasarı, hadis No: 1366)
3-
Said bin Ebi’l Hasan’dan: ‘’ Bir adam
İbn-i Abbas’a geldi ve dedi ki, ‘’ Ben şu resimleri yapan biriyim. Bu konuda
bana fetva ver.’’ Bunun üzerine İbn-i Abbas ona dedi ki,
‘’Bana yaklaş.’’ Adam da O’na yaklaştı.
Sonra İbn-i Abbas
‘’ Bana yaklaş’’ dedi, o da yaklaştı; ta
ki elini adamın başına koyuncaya kadar yaklaştı.Sonra dediki;
‘’ Sana Rasûlullah’tan işittiğimi haber
vereceğim. Allah Rasûlunun şöyle dediğini işittim:
‘’
Bütün musavvirler ( heykel, resim, video v.s yapanlar ) Cehennem’dedirler. Yapmış olduğu her resme
can verilir de onlar ona Cehennemde azap verirler.’’ Daha sonra İbn-i Abbas
adama dedi ki:
‘’Eğer mutlaka resim yapacaksan ağaç resimleri
ve ruhu olmayan şeylerin resimlerini yap.’’ ( Buhari ve Muslim rivayet
etmiştir. Lafız Muslim’e aittir. Sahih-i Muslim’in Muhtasarı, hadis No: 1369,
cilt 2, sayfa, 124
4-
Müminlerin annesi Aişe ( radıyallahu
anha ), Ümmü Habibe radıyallahu anha ve Ümmü Seleme radıyallahu anha’nın
Habeşistan’da iken içi resimlerle süslü bir kilise gördüklerini rivayet eder.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda bundan bahsettiklerinde, o
şöyle buyurdu:
‘’ Onlar içlerinden ne zaman salih bir
insan ölse, onun kabrini ibadetgah ( mescit ) edinirler ve içini resimlerle
süslerler. Kıyamet gününde bunlar Allah’ın katında insanların en zelili
olacaklardır.’’ (Buhari: Kitabü’s-Salat; Muslim: Kitabü’l-Mesacid; Nesaî:
Kitabü’l-Mesacid )
5-
Ebu Huzeyfe radıyallahu anh Allah Rasulü’nün ( s.a ) resim yapanları
lanetlediğini rivayet etmiştir. ( Buhari:
Kitab’ül-Büyü, Kitabü’t-Talak, Kitabü’l-Libas )
6-
Ebu Zür’a şöyle buyuruyor: ‘’ Bir
keresinde Ebu Hureyre radıyallahu anh ile birlikte bir eve girdim ve bir
ressamın tavana resimler yaptığını gördüm. Bunun üzerine Ebu Hureyre
radıyallahu anh dedi ki :
‘’
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:
Allah buyuruyor ki: Benim yarattığıma
benzer bir varlık yaratmaya çalışandan daha zalim kim olabilir? Eğer
yapabilirlerse bir tohum, ya da bir karınca yaratsınlar.’’
( Buhari: Kitabü’l-Libas: Müsned-i Ahmed. Müslim’deki rivayete göre bu ev
Mervan’ın evi idi.)
7-
Ebu Muhammed Huzeli, Ali radıyallahu
anh’den rivayet ediyor: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir cenaze
namazında İken şöyle buyurdu:
İçinizden kim Medine’ye gidip gördüğü
her putu kıracak, her gördüğü kabri yerle bir edecek, her gördüğü resmi yırtıp
atacak?’’ İçlerinden bir adam bunu yapacağını söyledi.
Gitti, fakat Medinelilerden korkarak bu işi yapmadan geri döndü. Daha sonra Hz.
Ali radıyallahu anh gitmek istedi, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem de
gitmesine izin verdi. Ali radıyallahu anh gitti, sonra geri döndü ve şöyle
dedi:
‘’Her putu kırdım, her kabri yerle bir ettim
ve her resmi yırtıp attım.’’ Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
‘’
Şimdi bunlardan herhangi birini yapan, Muhammed’e ( s.a ) indirileni inkâr
ediyor demektir.’’ ( Müsned-i Ahmed, Müslim : Kitabü’l-Cenaiz, Nesai:
Kitabü’l-Cenaiz’de de aynı konuda bir hadis rivayet edilmektedir. )
8-
İbn Abbas radıyallahu anhuma şöyle
rivayet ediyor:
‘’… Resim yapan kişi cezalandırılacak ve
ondan ruh vermesi istenecek, tabii ki o da bunu yapamayacaktır.’’ ( Buhari:
Kitabü’t-Ta’bir, Tirmizi: Ebvabü!l-Libas, Nesaî: Kitabü’z-Zînet, Müsned-i Ahmed
)
9-
Abdullah İbn Mes’ud radıyallahu anh Peygamber sallallahu aleyhi
ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
‘’Kıyamet gününde Allah tarafından en büyük
azaba uğrayacak olanlar suret yapanlardır.’’ ( Buhari:
Kitabü’l-Libas, Müslim: Kitabü’l-Libas, Nesaî: Kitabü’z-Zinet, Müsned-i
Ahmed. )
10- Abdullah
İbn Ömer radıyallahu anhuma Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle
buyurduğunu rivayet ediyor:
‘’Suret yapanlar kıyamet gününde
cezalandırılacaklar ve onlardan yaptıkları şeylere hayat vermeleri
istenecektir.’’ ( Buhari: Kitabü’l-Libas,
Nesaî-Kitabü’z-Zinet, Müsned-i Ahmed.)
11- Aişe
radıyallahu anha, üzerinde resimler bulunan bir minder aldığını rivayet ediyor.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kapının önünde durdu ve içeri girmedi.
‘’Bir suç
işlediysem Allah’a tevbe ederim’’ dedim. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:
‘’Bu minder ne için? ‘’ diye sordu.
‘’ Üzerinde
oturup uzanmam için’’ dedim.
‘’Bu resimleri yapanlara kıyamet gününde
azap edilecek ve onlardan yaptıkları resimlere hayat vermeleri istenecektir.
Melekler ( yani rahmet melekleri ) içinde resim bulunan eve girmez’’ (
Buhari: Kitabü’l-Libas, Müslim: Kitabü’l-Libas; Nesaî:Kitabü’z-Zinet, İbn Mace:
Kitabü’t-Ticaret, Muvatta: Kitabü’l-İstiran )
12- Aişe
radıyallahu anha rivayet ediyor: Bir keresinde Nebi sallallahu aleyhi ve sellem
odama geldi, üzerinde resimler bulunan bir perde asmıştım. Birdenbire yüzünün
rengi değişti. Daha sonra perdeyi aldı, yırttı ve şöyle buyurdu:
‘’Allah’ın yaratığı gibi yaratmaya
çalışanlar kıyamet gününde çok şiddetli bir azaba uğratılacaklardır.’’ (
Müslim : Kitabü’l-Libas, Buhari : Kitabü’l-Libas, Nesaî : Kitabü’z-Zinet
)
13- Aişe
radıyallahu anha rivayet ediyor: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bir seferden
dönmüştü, ben de kapının üzerinde kanatlı at resimleri bulunan bir perde
asmıştım. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem onu indirmemi söyledi, ben de
indirdim. ( Müslim: Kitabü’l-Libas, NesaÎ: Kitabü’z-Zinet )
14- Cabir
bin Abdullah radıyallahu anhuma rivayet ediyor: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem evde resim bulundurmayı ve bir
kimsenin resim yapmasını yasakladı. ( Tirmizi: Ebvabü’l-Libas)
15- İbn
Abbas radıyallahu anhuma Ebu Talha Ensari radıyallahu anh^den rivayetle şöyle
diyor:
‘’ Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ‘’ İçinde köpek ve resim bulunan
eve melekler ( yani rahmet melekleri ) girmez’’ buyurdu. ( Buhari:
Kitabü’l-Libas )
16- Abdullah bin Ömer radıyallahu anhuma rivayet
ediyor: Cebrail aleyhisselam Nebi’ye
(sallallahu
aleyhi ve sellem ) gelecekti, fakat zaman geçtiği halde gelmedi. Nebi ( sallallahu aleyhi vesellem )
merak etti ve evden çıktığında onunla karşılaştı. Ona niçin gelmediğini
sorduğunda Cebrail ( aleyhisselam ) :
‘’ Biz içinde resim veya köpek
bulunan eve girmeyiz’’ cevabını verdi. ( Buhari: Kitabü’l-Libas, Buhari,
Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesaî, İbn Mace, İmam Malik ve İmam Ahmed, birçok hadis
rivayet etmişlerdir.)
17- İbn-i Abbas, radıyallahu anhuma’dan: ‘’ Allah
Rasûlü’nün şöyle dediğini işittim:
‘’ Dünyada kim herhangi bir resim yaparsa Kıyamet’te ona can vermekle
mükellef tutulur, o da can verici değildir.’’ Buhari ve Müslim tahriç
etmiştir. Lafız ise Buhari’ye aittir.
Fethul-Bari, 2/518 )
18- Allah Rasûlü Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ali
radıyallahu anh’ı gördüğü her resmi yok etmesi için göndermiştir:
Ebu’l-Heyy’âcı’l Esedî’den:
‘’ Ebu Talibin oğlu Ali bana dedi
ki: Allah Rasûlü’nün ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni gönderdiği şey üzere
göndereyim mi ? ki , oda:
‘’ Hiçbir resim bırakmayıp hepsini yok etmen ve yükseltilmiş hiçbir
kabir bırakmayıp hepsini düzeltmendir.’’ ( Müslim tahriç etmiştir. Sahih-i
Müslim Muhtasarı. Hadis: 488,1/131 )