SEYH İBN USEYMİN'İN SURETLER HAKINDAKİ FETVASININ HAKİKATİ
ŞEYH İBN USEYMİN’İN SURETLER HAKKINDAKİ
FETVASININ HAKİKATİ
Şeyh ibn Useymin’in Suretler Hakkındaki Fetvasının Hakikati
Ebu Muaz el-Çubukabadî
Bismillah
Video ve kamera suretleri meselesi, insanların, kınanmış
re’yleri Kitap ve Sünnet naslarının önüne geçirme belasına düştüklerinin en
açık göstergelerindendir. Kişilerin ayet ve hadislerden uzak, sırf şahsi
görüşlerinden ibaret sözlerine tabi olunmaktadır. Onların sözleri kelamdan
ibarettir. İlim iddiasında olanlar ise hayalî fetvalarla avamın gözlerini
boyamaktadırlar. ‘’Falan allame şöyle fetva verdi, filan üstad şöyle caiz
gördü…’’ vs. Kulakları, İbn Abbas radıyallahu anhuma’nın şu sözüne sağır
kılmaktadırlar:,
‘’ SİZİN HELAK OLACAĞINIZ GÖRÜŞÜNDEYİM ! BEN RASULULLAH SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ŞÖYLE SÖYLEDİ DİYORUM, SİZ EBU BEKİR VE ÖMER ( RADIYALLAHU ANHUMA) DEDİ DİYORSUNUZ!’’
‘’ SİZİN HELAK OLACAĞINIZ GÖRÜŞÜNDEYİM ! BEN RASULULLAH SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ŞÖYLE SÖYLEDİ DİYORUM, SİZ EBU BEKİR VE ÖMER ( RADIYALLAHU ANHUMA) DEDİ DİYORSUNUZ!’’
Yemen alimlerinin yanı sıra şeyh Muhammed b. İbrahim, Abdurrazzak
el-Afifi, Bekr Ebu Zeyd, Abdullah es-Sad, Ali el-Hadir, Ali el-Karnî ve burada
ismini sayamadığım daha birçok alimler video ve kamera suretlerinin haramlığını
dile getirmişlerdir. Ancak bu konuda kalbi ve selim aklı olanlar için Allah ve
rasulünün sözleri yeterlidir. Nitekim bu konuda çok şey yazdım, tercüme ettim,
sohbetlerde konuyla ilgili delilleri işledim. Burada bir konunun daha netliğe
kavuşması gerektiğini gördüğümden Şeyh İbn Useymin rahimehullah’ın bir
fetvasını ve bir de mektubunu tercüme ediyorum. Zira Şeyh İbn Useymin’in
sözünün çarpıtılarak nakledildiğine, hatta zaman zaman O’na iftira
niteliğindeki sözlerin nispet edildiğine şahit oldum.
Şeyh İbn Useymin rahimehullah’ın mektubunda açıklama
getirdiği, makine ile çekilen suret ile elle çizilen suret arasında fark
olduğuna dair şüpheye daha önce suretlere dair biri te’lif diğeri tercüme olan
iki risalede cevap vermiştim. Meselenin özeti şudur: Şeyh İbn Useymin, sureti
elde etmenin şekli bakımından elle çizim ile makineyle çekim arasında fark
olduğu, ancak suret bulundurmanın haram olduğu hususunu belirtmektedir. Bu
hüküm bakımından önemsiz bir ayrıntıdır. Çünkü hüküm sonuca göredir ve ruh
taşıyan canlıya ait bir suret ne şekilde elde edilirse edilsin, bu haramdır.
Ayrıntılı açıklama isteyen bahsi geçen risaleleri sitede bulabilir.
Ancak tuhaf olanı, İbn Useymin’in maksadını anlamayan
yahut anlamamazlıktan gelenlerin, meseleyi sanki Şeyh rahimehullah suretlere
cevaz vermiş gibi nakletmeleri, işledikleri bu büyük günaha şeyhin fetvasını
mazeret göstermeleridir. Esasında bu, kabahatlerinden büyük özürleridir.
Selefin menheci hususundaki cahillikleridir. Yani Cübbeli Kukla hoca ( mesela
fotoğrafa rabıta yapmaya ) fetva verince Kitap ve Sünnete aykırıdır diye
reddedilecek, İbn Useymin veya daha başka bir alim ( fotoğrafın cevazına )
fetva verince, sonra bunları taklit edenler rabıta edilmek ister gibi
sitelerine kocaman fotoğraflarını yerleştirince iltimas mı geçilecekti?
Benimsediğimiz kimselerin Kitap ve Sünnete muhalefet hakkı mı var? İşaret etmek
istediğimiz şey bu sorunun sorulması ve Allah için samimiyetle cevabının
nefislerde aranmasıdır!
Şeyh İbn Useymin rahimehullah’ın meseleyle ilgili bir
fetvasının ve bir de mektubunun tercümesini sunuyorum:
SORU:
‘’ Ticari
dükkanlar da irili ufaklı suretler çoğalmaya başladı. Bunlar ya dünya çapında
örnek alınan kimselerin ya da meşhur insanların resimleridir. Ticari malların
tanıtımı için bu tür resimler konulmaktadır. Bu münkere karşı çıkıldığında
dükkan sahipleri bu suretlerin ( heykel gibi ) cisimli suretler olmadığını,
dolayısıyla haram olmadığını, bunlar gölgesiz oldukları için Allah’ın
yaratışını taklidin söz konusu olmadığını söylüyorlar ve zât-ı âlinizin ‘’
el-Muslimûn’’ dergisinde haram kılınan suretlerin yalnızca cisimli olan
suretler olduğunu söylediğinizi naklediyorlar. Sizden bu konuyu açıklamanızı
rica ediyoruz.
Şeyh
İbn Useymin’in Cevabı :
“Her kim bize nispet ederek, haram kılınan suretlerin
yalnızca cisimli suretler olduğunu, bundan başkasının haram olmadığını
söylediğimizi nispet ederse bizim hakkımızda yalan uydurmuştur! Biz bunun caiz olmadığını, ister büyüklere,
ister küçüklere ait olsun, üzerinde suret bulunan elbiseyi giymenin caiz
olmadığını, hatıra için veya başka şekilde resim bulundurmanın caiz olmadığını
söylüyoruz. Ancak kimlik, ruhsat vb. gibi zarurî ihtiyaç için olan resimler
bulunan hariçtir. Allah muvaffak kılsın.” (İbn Useymin, Mecmûu Feteva (2/269 )
Şeyh
İbn Useymin’in Bir Mektubu:
Muhammed es-Salih el-Useymin’den değerli kardeş Şeyh…’e (
Allah onu hıfzetsin ve salih kullarından, mümin, takva sahibi, kurtulanlardan
eylesin. Amin.
Bundan sonra: Bana selam ve nasihat içeren yazınız
ulaştı. Ve aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatuhu. Etkileyici
nasihatinizden dolayı Allah benden yana size hayırlı karşılık versin. Allah’tan
bu nasihati bana faydalı kılmasını dilerim. Şüphe yok ki, nasihatte tuttuğunuz yol,
kardeşler arasındaki nasihatleşme de örnek alınacak bir yoldur. Zira insan hata
ve unutmaya maruzdur. Mümin, kardeşinin aynasıdır. Kişi, kendisi için istediği
şeyi kardeşi için istemedikçe iman etmiş olmaz. Nitekim nasihatiniz bana
içerdiği öğüt ve samimi dualarla birlikte ulaşmıştır. Allah’tan bunu ( duaları
) kabul etmesini ve aynısını size de yazmasını dilerim. Allah sizi hıfzeylesin,
aletle çekilmiş suretlerin mubahlığına dair tekerrür eden cevabıma işaret
ettiğiniz konuya gelince, ben kardeşime ifade edeyim ki, suret edinmeyi mubah
görmedim. Maksat şudur: İnsan veya daha başka ruh taşıyan varlıkların
sureti/resmi ancak kimlik ve ruhsat gibi yahut hakikatin ispatı gibi zorunluluk
veya ihtiyaç olan işlerde olabilir. Tazim, hatıra, bakmaktan faydalanmak veya
lezzet almak için resim edinmeye gelince kesinlikle ben bunun mubah olduğunu
söylemiyorum! Bunun heykel, işleme veya çizilmiş şekil olması fark etmez. Yine
bunun el ile veya aletle yapılmış olması da fark etmez. Zira Nebi sallallahu
aleyhi ve sellem: “ Melekler içinde suret bulunan eve girmezler” hadisi genel
kapsamlıdır. Ben bundan başka fetva vermedim. Kimin yanında hatıra için resim
varsa onu yok etmesini emrettim ve eğer bu resim ölmüş bir kimseye aitse bu
konuda daha sert davrandım.
İnsan veya ruh taşıyan varlıkların resmini yapılmasına
gelince, bunun haramlığında şüphe yoktur. Şüphesiz bu büyük günahlardandır.
Çünkü bunu yapan kimseye Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in dilinden
lanet sabit olmuştur. İster timsal ( yani cisimli ) olsun, ister elle çizilen
olsun, bu husus açıktır.
Ama resim çeken aletlere gelince, resim çeken kimsenin
yüz veya cismin ayrıntılarını çizmesi söz konusu değildir. Şüphesiz hatıra ve
benzer gayeler için resim çekmek ve resimleri bulundurmak mubah değildir.
Aletle resim çekmek, vesilelerin haramlığından dolayı haramdır. Zaruret veya
bir ihtiyaç için resim çekmekte sakınca
yoktur. Benim bu meselede ki görüşümün özeti budur. Eğer isabetliyse
Allah’tandır, O’ndan bir lütuftur. Hatalı ise benim kusurumdan veya eksikliğimdendir.
Allah’tan beni affetmesini ve beni doğruya hidayet etmesini dilerim.
Ve’s-selamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu” (İbn Useymin, Mecmuu Fetava
( 2/287-288 )